2020 yılını nasıl bilirdiniz?
2019 yılını tüm olumlu ve olumsuz yanları ile geride bırakmıştık. Geride bıraktığımız 365 gün değildi elbet. Doğrusuyla, yanlışlarıyla yaşanmışlıklar vardı. İnsanlar doğal olarak mutlu anılarını ömür boyu hatırlarlar, kötü anılarınıda hatırlamak istemeyip hafızalarından silmek isterler.
Bazı kaybettiklerimizin etkisi bizi ömür boyu etkisi altına alabilir. Bazılarımız yaşanan hatalardan ders çıkarıp, gelecekte yaşanmaması adına önlemlerini alır, bazılarımız ise aynı hataları tekrarlamaya devam ederler.
2020 yılını nasıl bilirdiniz?
2020 yılına girdiğimiz ilk dakikalarda tüm insanlık birbirine iyi ve güzel temennilerde bulunarak 2020 yılına merhaba demişti. Herkesin yeni yıldan büyük umutları vardı. Herkesin beklentisi farklıydı… Bazıları ev istedi, bazıları para, bazıları da sağlık, huzur ve mutluluk… Ancak 2020 yılının ilk çeyreğinde yaşanan corona virüs salgını nedeniyle yaşam akışında büyük değişiklikler ve belirsizlikler yaşanmaya başladı.
Dünya tarihine baktığımızda geçmişte de küresel salgınlar yaşanmıştır. 1918 yılında başlayan ispanyol gribinin etkisi o yıllarda tüm dünyayı etkisi altına almıştır.
Wikipedia ücretsiz internet ansiklopedisi kaynaklarına göre, İspanyol gribi ya da İspanyol nezlesi, 1918 -1920 yılları arasında H1N1 virüsünün ölümcül bir alt türünün yol açtığı grip salgınıdır. İspanyol Gribi, 500 milyondan fazla kişiye bulaşması sonucu 18 ay içinde 50 milyon dolayında insanın ölümüne sebep olarak insanlık tarihinde bilinen en büyük salgınlardan biri olmuştur. Salgın ılımlı ilk dalga, şiddetli ikinci dalga ve artçı üçüncü dalga olmak üzere üç dalga halinde seyretmiştir. İspanyol Gribinin bir özelliği, zayıf, yaşlı ve çocuklardan çok, sağlıklı genç erişkinleri etkilemiş olmasıdır. I. Dünya Savaşı’nın son aylarında tüm dünyayı etkisi altına almış, hatta kimi tarihçilere göre dört yıl süren savaşın sona ermesinde önemli bir etken olmuştur.
İspanyol gribi salgını 1918 Eylül-Kasım aylarında zirve noktasına ulaşmış ve Osmanlı dahil tüm dünya ülkelerini etkilemiştir. Hindistan’da ≈17 milyon kişi, yani ülke nüfusunun %5’i bu hastalıktan ölmüştür. ABD’de nüfusun yaklaşık %28’i hastalığa yakalanmış ve 500.000 ~ 675.000 kişi hayatını kaybetmiştir. Britanya’da ≈250.000, Fransa’da ≈400.000 kişinin öldüğü tahmin edilmektedir. Fiji adalarında nüfusun %14’ü iki haftalık bir süre içinde İspanyol Nezlesi’nden ölmüştür. Hastalığa dönemin önemli isimlerinden de yakalananlar olmuştur. Max Weber, Ressam Gustav Klimt, İspanya Kralı XIII. Alfonso ve Sophie Halberstadt Freud bu kişiler arasında sayılabilir. Metin Özata’nın yazdığı kitaba göre Mustafa Kemal Atatürk de Samsun’a hareket etme hazırlıkları içerisindeyken bu hastalığa yakalanmış ve hastalığı Beşiktaş’taki evinde atlatmıştır. İspanyol gribi bütün dünyayı kasıp kavurduğu gibi İstanbul’u da etkilemiştir. (Kaynak: Wikipedia)
Hayatımızın ne şekilde sonlanacağını elbette bilemiyoruz. İş ve özel hayatımızda, birçok kişi para, mevki ve makam için hırs ve ihtiraslarına yenik düşmektedir. Bir an gözlerinizi kapatın ve düşünün, insanlığın varoluşundan bugüne kadar milyarlarca insan doğmuş, büyümüş, yaşamış ve ölmüştür. Şu soruların cevaplarını bulduğumuzda hayat daha yaşanır ve güzel hale gelecektir. Hangisi şu an yaşamakta? Kim ne götürdü giderken?
Önemli olan gök kubbede hoş bir sadâ bırakmaktır. Erdemli insanlar olmak varken, ne ara tüm değerlerinden uzaklaşmış insan topluluklarına dönüştük.
Siz 2020 yılını nasıl bilirdiniz?
Sözlerimi, Yunus Emre’nin “Mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi, mal da yalan mülk de yalan, var biraz da sen oyalan…” sözü ile bitiriyorum.
“Engellere rağmen ışığa yürüyenlere, ışığa ulaşmak için çabalayanlara, insanca değerler yaratma adına mücadele edenlere ve ışık saçanlara selam olsun!…”
Yaptığımız ve yarınlarda yapacağımız haber ve paylaşımlar turizm sektörünün daha ileriye taşınması için sunulan bir katkıdan ibarettir.
Bizi takip etmeye devam edin.
Sektörümüz hizmet sektörü, hammaddesi insandır.
Hayat Paylaşınca Güzel…
Ömer KÖSE