Bu hikâye, hayata iz bırakanların hikâyesidir
Bu hikâye, hayata iz bırakanların hikâyesidir. Yağmurlu bir gündü, güzel insan Murat Barıt’dan telefonuma bir video mesajı geldi. Gelen video 2017 yılına ait, o dönem CNN Türk haber kanalında yayınlanan ekonomi programı Para Dedektifi programında Cem Seymen Japonya’nın başkenti Tokyo’dan Hachiko’nun muhteşem hayat hikâyesini anlatıyor.
Bu hikâye, hayata iz bırakanların hikâyesidir. Bu hikâye, hayata iz bırakan dostların ve sadakatın hikâyesidir.
İşte o video:
Özgür ansiklopedi Wikipedia kaynaklarına göre Hachiko: “10 Kasım 1923-8 Mart 1935 yılları arasında yaşayan, Akita iline bağlı Odate’de doğan, ölünceye kadar sadakatle bağlı olduğu sahibini her gün işe giderken bindiği metro istasyonu olan Shibuya Metro İstasyonu’nun kapısında bekleyen Akita cinsi bir köpektir.
1924 yılında Tokyo Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde görev yapan Japon profesör Dr. Hidesaburo Ueno, küçük bir köpek yavrusu buldu. Profesör Ueno, köpeğin adını Japoncada “sekizinci” anlamına gelen Haçiko adını koydu. Safkan akita cinsi beyaz bir erkek olan Haçiko, her sabah üniversiteye gitmek için evden metroya kadar yürüyen sahibine eşlik etti. Metronun dış kapısına kadar getirdiği sahibini uğurladıktan sonra da eve döndü. Çok geçmeden bir akşam üniversite dönüşünde metronun çıkışında profesör Haçiko’yu kendisini beklerken gördü ve çok şaşırdı. Bu akıllı köpek sahibinin eve dönüş saatlerini hesaplayarak ve aynı yolu kullanacağını düşünerek metronun önüne gitmişti.
Ondan sonraki bir yıl boyunca, Haçiko her sabah sahibini metroya kadar götürdü, her akşam iş çıkışında da metronun önünde karşıladı. Hiç saatini şaşırmadı.
Ama bir akşam metrodan çıkmadı profesör. Haçiko gözleri metronun kapısında gece boyunca bekledi. Bir sonraki akşam yine yoktu profesör. Üçüncü akşam metrodan yine çıkmadı. Üniversite’de kalp krizi geçirip ölmüştü profesör.
Haçiko her akşam ”sahibim metrodan gelecek” diye inatla bekledi. Haftalar, aylar boyunca her akşam Tokyo metrosunun Shibuya İstasyonu’nun kapısına gitti. Haçiko tam 9 yıl boyunca sahibinin gelmesini bekledi. 1935’te, 11 yaşındayken metronun kapısında öldü.
Tokyo’ya gidenlerin Shibuya istasyonunun kapısında karşılaştığı köpek heykeli Haçiko’dur. Japonlar, sadakat ve insan-hayvan ilişkisinin sembolü olarak ölümünden hemen sonra 9 yıl boyunca sahibini beklediği yere Haçiko’nun heykelini dikmişlerdir.” Kaynak: (https://tr.wikipedia.org/wiki/Hachiko)
Yukarıda anlatılan hayat hikâyesi, gözlerimizin dolmasını ve manevi duygular yaşamamızı sağlamıştır. Bu hikaye, dünyanın en sadık köpeğinin ve sahibinin hikâyesidir. İçinde yaşadığımız dünyayı hayvanlarla paylaşıyoruz. Doğada yaratılan her canlının bir varoluş amacı vardır. Asırlar boyu evcil hayvanlar insanlara dost ve arkadaş olmuşlardır. Karşılıksız sevgi ve sadakat denildiğinde aklımıza ilk dilsiz dostlarımız gelmektedir. Merhameti, vicdanı, sadakatı, sevgiyi ve şefkati görmek isterseniz en iyi adres dilsiz dostlarımızdır. Onlara iyi davranın…
Bu hikaye, 1924 yılında Tokyo Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde görev yapan Japon profesör Dr. Hidesaburo Ueno’nun ve Hachiko’nun dostluk hikâyesidir. Bu hikâye, hayata iz bırakanların hikâyesidir…
Ömer KÖSE