Yazarlar

Dost meclisi…

Dost meclisi… Her ne kadar bu iki kelime dilimizde yalın bir şekilde yan yana gelmiş gibi görünse de kalplerimize dokunan, ruhlarımızı saran derin anlamları barındırır içinde. Bu tür meclisler, hayatın karmaşasında kaybolan ruhlarımız için birer sığınak gibidir. Gündelik koşuşturmacalar, iş stresleri, yaşanan hayal kırıklıkları… Hepsi bir anlığına unutulur, yerini içten gelen sohbetler, anılar ve paylaşımlar alır.

Bu dost meclisinde, yılların yorgunluğunu atarız. Hepimiz farklı yollardan gelmiş, farklı hayatlar yaşamışızdır. Fakat bu masanın etrafında, tüm farklılıklarımız bir zenginlik olarak karşımıza çıkar. Hepimizin anlatacak hikâyeleri, paylaşacak anıları vardır. Birimizin gözleri parlayarak anlattığı çocukluk anısı, diğerimizin içten bir kahkahası ile süslenir. Sessizlikler bile anlamlıdır burada; bir bakış, bir gülümseme, içten bir sarılma… Her şey yerli yerindedir.

Dost meclisi demek, bir bakıma iç dökme, arınma demektir. Kırgınlıklarımız, sevinçlerimiz, umutlarımız ve korkularımız bu meclisin bir parçası olur. Bu mecliste gözyaşları bile dosttur; kimse kimseye kızmaz, kimse kimseyi yargılamaz. Sadece dinler, anlar ve kalpten hissederiz birbirimizi.

Yıllar geçse de bu meclislerde biriken anılar, dostluk bağlarını daha da kuvvetlendirir. Bir dostun omzuna başını yaslayıp, dertlerini paylaşmanın verdiği huzuru hiçbir şeyde bulamazsın. Kimi zaman suskunluğun dilidir dostluk, kimi zaman en neşeli anların kahkahası. Hepimiz biliriz ki, bu masada yalnız değiliz. En zor anlarda bile dost meclisinin sıcaklığına sığınabileceğimizi bilmek, hayata dair en büyük tesellimizdir.

Dost meclislerinin en güzel yanı, her bireyin kendi olabildiği, maskelerin indirildiği anlardır. Belki de bunun en büyük sebebi, iç dünyamızı tam anlamıyla açabileceğimiz, bizi yargılamadan dinleyecek bir dost bulma endişesidir. Ama dost meclislerinde, bu endişeler yerini güvene bırakır. Her birey, yaşadığı zorlukları, sevinçleri ve hayal kırıklıklarını paylaşırken, bir yandan da dostlarının tecrübelerinden, görüşlerinden ve desteklerinden güç alır.

Bir dost meclisinde, hayatın farklı yüzlerini keşfederiz. Kimi zaman derin bir felsefi tartışma, kimi zaman ise geçmişin tatlı anıları meclisin konusunu oluşturur. Ama her daim bir şey değişmez: Dostluğun verdiği o tarifsiz huzur ve mutluluk. Bu meclislerde geçirilen zamanlar, insanın kalbine işleyen, unutulmaz anılar arasında yerini alır.

Sözün özü, dost meclisleri insanın ruhunu besleyen, kalbini ısıtan ve yaşam yolculuğunda ona rehberlik eden eşsiz buluşmalardır. Her ne kadar modern hayatın koşturmacasında bu tür meclislere zaman ayırmak zor olsa da onların değerini bilmek ve onlara vakit ayırmak, insanın içsel huzuru ve mutluluğu için vazgeçilmezdir. Herkesin hayatında bir dost meclisi olması dileğiyle…

Ömer Köse

Bir Cevap Yazın