Gerçek mi, Yalan mı?
Gerçek mi, Yalan mı? Neden doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar? Lafa gelince dürüstlüğü kimseye bırakmayanlar ve dürüstlük arayanlar, uygulamalarında neden dürüst davranmazlar? Söylemleri ve eylemleri birbiri ile neden çatışır? Eylemlerini ve söylemlerini çıkar ve menfaatlerine göre mi şekillendirirler? “Üç maymunu oynamak” deyimini bilmeyenimiz yoktur, görsel olarak baktığımızda maymunlardan biri elleriyle gözlerini, ikincisi kulaklarını, üçüncüsü de ağzını kapatır. Yoksa insanlar gerçeği bildikleri halde, “Görmedim, Duymadım, Bilmiyorum” oyununu mu oynar?
Geçen hafta, konu ile ilgili olarak sosyal medyada paylaşılmış bir hikâye okudum. O hikâyeyi sizinle de paylaşmak istiyorum.
İşte o hikâye:
“19. yüzyıla ait bir efsaneye göre, Gerçek ve Yalan bir gün karşılaşırlar. Yalan, Gerçek’e: “Bugün muhteşem bir gün!” der. Gerçek, gökyüzüne bakıp bir iç çeker, çünkü gün gerçekten de çok güzeldir.
Birlikte biraz zaman geçirirler. Derken bir kuyuya varırlar. Yalan, Gerçek’e “Su çok güzel, haydi birlikte yıkanalım” der. Gerçek biraz şüphelidir; suyu kontrol eder ve gerçekten de çok güzel olduğunu fark eder. Bunun üzerine ikisi de kıyafetlerini çıkartıp yıkanmaya başlarlar.
Aniden, Yalan sudan çıkar, Gerçek’in kıyafetlerini giyer ve hızla kaçar. Gerçek, kuyudan çıkar; elbiselerini bulamayınca bir hayli öfkelenir. Yalan’ı bulmak ve elbiselerini geri almak için her yere koşar. Bu sırada Gerçek’i çıplak biçimde oradan oraya koşarken gören Dünya, bakışlarını küçümseme ve öfke ile geri çevirir ve onu görmek istemez.
Zavallı Gerçek, çaresizlik içinde kuyuya geri döner. Artık sonsuza dek saklanacak ve ortadan kaybolacaktır çünkü çıplaklığından çok utanmaktadır. Yalan ise o gün bugündür dünyayı dolaşmakta, Gerçek gibi giyinip toplumun ihtiyaçlarına karşılık vermektedir. Çünkü Dünya, hiçbir şekilde çıplak Gerçek ile karşılaşmak istemez.”
İnsanlığın yaşam ve iş hayatı yolculuğunda, gerçek ve yalan hayatının her alanında karşısına çıkmaktadır. İş ve gündelik hayatımızda yalan gerçeğin yerini almaya başladığında o yerde her türlü haksızlık ve adaletsizlik ortaya çıkmaktadır. Bu hukuksuzlukları engellemek, insanların gerçekleri değeri olarak görmesi ile başlar. Zamanı geldiğinde, “Gerçeklerin er geç ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır” sözü ne kadar doğru bir sözdür.
Bazen gerçekler yalanlar ile, bazen de yalanlar gerçekler ile gizlenir…
Doğru doğru, yanlış yanlıştır, herhangi bir şey hem doğru, hem de yanlış olamaz…
Tarafını seç, Gerçek mi, Yalan mı?
Ömer KÖSE