Yazarlar

Herkesin İmtihanı Farklıdır

“Hayat bir imtihandır ve herkesin imtihanı farklıdır” derler. Ama bu imtihan, kağıt ve kalemle doldurulan testlerden çok daha karmaşıktır. Her birimizin defterine yazılan sorular, diğerininkinden bambaşka olabilir. Hepimizin dünyaya açılan penceresi, hayata bakış açısı farklıdır. Kimimiz geçim sıkıntısıyla sınanırız, kimimiz zenginlikle. Kimimiz bir hastalıkla, kimimiz evlatla, aileyle, dostlarla…

Bazen öyle bir an gelir ki, insanlar sağlıklarıyla sınanır. Hastane koridorlarında tükenen umutları, verilen ilaçlarla tekrar yeşertmeye çalışır. Kimisi yoklukla sınanır; her akşam ailesine ekmek götürebilmek için ter döker, uykusuz kalır. Kimi yalnızlıkla mücadele eder; bir dostun, bir omuzun eksikliğini her gün iliklerine kadar hisseder. Ve kimisi de kalbinde taşıdığı derin yaralarla sınanır. Sevdiğini kaybetmenin, yarım kalmış bir sevdanın, söylenmemiş sözlerin acısıyla baş etmeye çalışır. Herkesin imtihanı kendine has bir ağırlık taşır. Kimseninkini küçümsemek ya da “Benimkisi daha ağır” demek haksızlık olur hayata. Çünkü yükün ağırlığını sadece taşıyan bilir.

Herkesin İmtihanı Farklıdır

Bazen birine bakarız, dışarıdan kusursuz bir hayat yaşıyor gibi görünür. Kimi insanın derdi göze görünür, kimininki kalbinin derinliklerine saklanır. Dışarıdan bakanlar, bazen “Ne derdi olabilir ki? Hayatı gayet güzel görünüyor.” der. Ama kim bilebilir bir insanın geceleri yastığına döktüğü gözyaşlarını ya da gündüz vakti saklamaya çalıştığı hüzünlerini? Hayat bir tiyatro sahnesi gibi; perde kapanınca herkes kendi sahne arkasında ne yaşadığını bilir.

Herkesin imtihanı kendi kapasitesine, dayanma gücüne göre belirlenir derler. Ancak bu, acının ağırlığını hafifletmez. Bir insanı zorlayan şey, bir başkasına kolay görünebilir; ama yaşananın yükü hep yaşayanın omuzundadır. Ve her omuz, kendi yükünü taşımakla mükelleftir.

Bazen çevremize bakar, “Neden benim başıma bunlar geliyor?” diye sorarız. Sanki başkalarının hayatları sorunsuzmuş gibi gelir. Ama unutulmamalı ki herkesin öyküsü farklıdır. Kiminin sınavı uzun bir yolda koşmak, kimininki o yolda bir taşın üzerinden atlamak. Sonunda herkesin nefesi kesilir, herkes yorgun düşer.

Hayatta başımıza gelen her şey, bizi şekillendiren, olgunlaştıran, büyüten birer araçtır aslında. Belki farkında değiliz ama en ağır imtihanlarımız, ruhumuzun en büyük öğretmenleridir. Her bir gözyaşı, her bir sancı bizi daha güçlü, daha derin, daha anlayışlı bir insan yapar.

Kimse, kimsenin imtihanını küçümsememeli. “Onun yaşadığı benimkinden daha kolay.” dememeli. Çünkü herkes kendi ateşinde yanar, kendi rüzgarında savrulur. Hayat bir yarış değil, bir yolculuk. Ve bu yolculukta herkesin sınavı, kendi hikâyesinin bir parçasıdır.

Bu yüzden, başka insanların hikâyelerine saygı duymalı, kendi hikâyemizde sabırla ilerlemeliyiz. Çünkü sonunda hepimiz bir bütünün parçalarıyız ve her birimizin sınavı, hayatın büyük resmini tamamlayan birer fırça darbesidir.

Unutmayalım, kimse boşuna sınanmaz ve herkesin imtihanı farklıdır…

Ömer Köse

Bir Cevap Yazın