Yazarlar

Son sadece bir başlangıçtır

Paylaş:

Son sadece bir başlangıçtır; aynen doğa gibi kış ayı geldiğinde doğa ölür, bahar ayı geldiğinde tekrar dirilir ve tabiat ana dirildiğinde tüm canlıları bir anne şefkati gibi kucaklar. Hangi gecenin ardından güneş doğmadı, hangi gündüzün akşamında gece olmadı… Dünyada yaşam devam ettikçe yaşam döngüsü kendi sistemi içerisinde tekrar edecektir.

Tüm canlılar yaşamları boyunca başlangıç ve sonlarla dolu döngüler yaşarlar. İnsanlar da iş ve özel hayatlarında birçok başlangıç ve son yaşamışlardır. Bu başlangıç ve sonlar insanlığın veya hikayelerin bir parçasıdır. Kısacası her son, yeni bir başlangıçtır…

Şems-i Tebrizi başlangıç ve sonla ile ilgili şu sözleri söylemiştir: “Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?”

Son sadece bir başlangıçtır…

Güzel bir başlangıcın bitmesini kimse istemez.  Ancak hayatın her alanında döngü ve silsile sistemi vardır. Sonların ve başlangıçların olduğu döngüde tüm canlılar doğarlar, yaşarlar ve ölürler.

Örneğin, bir bebek anne rahmine ilk düştüğünde başlangıcı, anne karnında 9 ay 10 gün zaman geçirip doğum ile birlikte sonu, dünyaya gözlerini açtığında ise tekrar başlangıcı yaşar aslında… O bebek büyüyecek, yaşayacak, yaşlanacak ve zamanı geldiğinde ruhunu teslim edecektir… Başlangıç ve son döngüsü, o bebeğin tüm hayatı boyunca kendini tekrar edecektir…

Her başlangıç başka bir son sayesinde ortaya çıkar. Bir şeyin sona ermesi yeni bir şeyin başlaması anlamına gelir ya da bir şeyin başlaması yeni bir sonun olacağı anlamına gelmektedir. Kainat sisteminin kurulu düzeni içerisinde başlangıç ve son kendi döngüsü içerisinde devam edecektir.

Edebiyat profesörü Edward Wadie Said başlangıcı şu sözlerle ifade eder: “Peki nedir başlangıç? Başlamak için ne yapmak gerekir? Bir faaliyet ya da bir an ya da bir mekân olarak başlangıcı özel kılan nedir? Öyle kafamızın estiği zaman başlayabilir miyiz? Başlangıç için nasıl bir tutum ya da ruh hali gerekir? Tarihsel açıdan bakıldığında, başlangıç için en elverişli denebilecek bir an, başlangıcın en önemli faaliyet olduğu bir birey var mıdır? Edebiyat eseri açısından başlangıç ne kadar önemlidir? Başlangıç hakkında bu tür sorular sormaya değer mi? Eğer öyleyse, bunları somut, anlaşılır ve bilgilendirici şekilde ele almak ya da cevaplamak mümkün müdür? Başlangıç yalnızca bir eylem türü değil, aynı zamanda bir ruh hali, bir çalışma şekli, bir tavır, bir bilinçtir…”

Tüm hikayelerin bir başlangıcı ve sonu, yeni hikayeler yazmak isteyenler için de sonlara ve yeni başlangıçlara ihtiyaç vardır…

Her son, bir başkası için başlangıçtır aslında…

Her başlangıç, bir başkası için sondur aslında…

Son sadece bir başlangıçtır… Her son, yeni bir başlangıçtır…

Sözlerimi Edip Cansever’e ait “Umuş” şiiri ile bitiriyorum:

“Bütün iyi kitapların sonunda

Bütün gündüzlerin, bütün gecelerin sonunda

Meltemi senden esen

Soluğu sende olan

Yeni bir başlangıç vardır

Parmağını sürsen elmaya, rengini anlarsın

Gözünle görsen elmayı, sesini duyarsın

Onu işitsen, yuvarlağı sende kalır

Her başlangıçta yeni bir anlam vardır.

Nedensiz bir çocuk ağlaması bile

Çok sonraki bir gülüşün başlangıcıdır.”

Ömer KÖSE

omerkose@turizmhotels.com

 

Bir Cevap Yazın