Vefa sadece bir semt adı mı?
Vefa sadece bir semt adı mı? Bazı kelimeler var ki, yalnızca anlamlarıyla değil, hissettirdikleriyle de yüreklerde iz bırakır. “Vefa” işte böyle bir kelimedir. Vefa ve ahde vefa karşılıklıdır ve tek taraflı olmaz. Ayrıca vefa sadece bir semt adı da değildir. O, bir insanın yüreğinde taşıdığı, kökleri vicdana ve sadakate dayanan bir değerdir. Peki, ya “Ahde vefa nedir?” Bu iki kelime bir araya geldiğinde insanın boynuna bir sorumluluk halkası takar. Söz vermek, bir gönül bağı kurmak demektir ve ahde vefa, bu bağın kopmasına izin vermemektir.
Vefa sadece bir semt adı mı?
Zaman, ahde vefanın en büyük sınayıcısıdır. Sözler unutulur, bağlar zayıflar, hatıralar tozlanır. Oysa vefa, hafızanın körelmesine direnen bir kalp çırpınışıdır. Verdiğin söze, paylaştığın sevgiye, sunduğun desteğe sadık kalmak, yalnızca karşı taraf için değil, insanın kendi onuru için de önemlidir. Bugün birine verdiğin küçük bir söz, yarın onun için bir umut ışığı olabilir. Unutulan bir söz ise ardında kırık bir gönül bırakabilir.
Ahde vefa, bazen en zor zamanlarda karşımıza çıkar. İnsanlık, kiminin işine geldiği gibi hareket ettiği bir dünyaya kayıyor gibi. Ama vefa, bu akışa direnen bir erdemdir. Birine ihtiyacı olduğu anlarda yanında olmayı, zor günlerinde elinden tutmayı, belki de kimsenin görmediği yerde sessizce onun yükünü hafifletmeyi öğretir bize.
Ama bir soru var: Vefa, hala değerini koruyor mu? İnsanlar artık birer hatıra gibi çabucak unutulup kenara atılıyor. Teknoloji hızla gelişirken, insan ilişkilerimiz hızla yüzeyselleşiyor. Eskiden verilen bir söz, bir yemin, belki bir ömür boyu hatırlanırdı. Şimdi ise bir mesajın görmezden gelinmesiyle yitip gidiyor.
Yine de, vefa bir kalp meselesidir. Gönülden bağlı olanlar için zaman ya da koşullar engel değildir. Vefa, o gönül bağını yitirmemek demektir. İnsan, vefa gösterdiğinde hem kendine hem de başkalarına karşı dürüst olur. Ahde vefa ise, bu dürüstlüğün en saf halidir.
Unutmayalım, birine vefa gösterdiğimizde aslında kendimize bir iyilik yaparız. Çünkü insanlık, birbirimize karşı duyduğumuz sorumlulukla büyür ve güzelleşir. Bugün birine verdiğiniz küçük bir sözün, yarın onun yaralarını sardığını düşünün. Ve işte bu yüzden, vefa ve ahde vefa, hayatımızda hep hatırlanması gereken değerlerdir.
Vefasızlık unutulur, ama vefa her zaman bir kalpte saklı bir cevher gibi parlamaya devam eder. Öyleyse, hayatı güzelleştiren bu ince çizgide yürümeyi unutmamalıyız. Ahde vefa ile gönüllere dokunmalı, iz bırakmalıyız. Çünkü izler silinir, ama duygular asla unutulmaz.
Ömer Köse