Yaşamın ne çok sözü var!
Yaşamın ne çok sözü var! Yaşamın kendine has bir dili, bir ruhu vardır. Her saat, her dakika, her saniye ve her nefes bir sözdür aslında. Bir doğum, bir ilk adım, bir kahkaha, bir gözyaşı… Hepsi yaşamın bizlere fısıldadığı derin ve anlamlı sözlerdir. Yaşam, her haliyle bizi büyüler, üzer, sevindirir ve umutlandırır.
Sabahın ilk ışıklarıyla uyanmak, günün getirdiklerine dair bir umut taşır içinde. O an, yaşamın bizlere “Günaydın” dediği andır. Kimi zaman bu “Günaydın”, tatlı bir rüzgarın yüzümüze dokunuşuyla gelir; kimi zaman ise sevdiklerimizin sıcacık bir gülümsemesiyle. Her yeni “Gün”, yeni bir başlangıcın, yeni bir fırsatın habercisidir. Yaşam, bu sözlerle bize her gün yeniden başlama gücü verir.
Yaşamın ne çok sözü var!
Yaşam, bin bir türlü sözcüğün bir araya gelip oluşturduğu devasa bir kitaba benzer. Her sayfasında farklı hikâyeler, farklı duygular, farklı öğretiler saklıdır. Bu kitabın sayfaları arasında gezinirken, insan her bir köşede farklı bir cümleye, farklı bir öğüde rastlar. İşte yaşamın ne çok sözü var, diye düşünürken, her biri bir diğerinden daha derin anlamlar taşır.
Günlük hayatın telaşı içinde, çoğu zaman farkında bile olmadan birçok söz duyarız. Kimisi bir dostun ağzından çıkar, kimisi bir şarkının nakaratında yankılanır, kimisi de bir kitabın sayfaları arasında gizlenmiştir. Bu sözler, bazen bizi güldürür, bazen düşündürür, bazen de derin bir hüzne boğar. Her birinin kendine has bir ruhu, bir yaşanmışlığı vardır.
Gün içinde aldığımız her nefes, aslında yaşamın sessiz ama güçlü bir sözüdür. “Sen buradasın, yaşıyorsun, hala umudun var,” der bize. Bazen koşuşturma arasında unuturuz bu sözleri dinlemeyi. Ancak, durup da derin bir nefes aldığımızda, yaşamın bize sunduğu bu değerli hediyeyi hissederiz. O nefes, hayatın kendisidir, varoluşumuzun en somut kanıtıdır.
Ve gecenin sessizliğinde, yaşamın bizlere sunduğu her anı, her sözü daha derinden hissederiz. Belki bir yıldız kayar, belki bir ay ışığı düşer yüzümüze. İşte o an, yaşamın bize “Huzur içinde ol,” dediği andır.
Yaşamın her sözü, aslında bir ders, bir öğüt, bir hatırlatmadır. Sevgiyle, umutla, hüzünle, kahkahayla örülmüş bir hikâyedir yaşam. Her sözüyle bize “Burada ol,” der. “Zamanın ruhunu anla ve yaşa, hisset, sev, üzül, mutlu ol, ağla, gül… ama her daim var ol.”
İşte bu yüzden, yaşamın her sözünü dinlemek, her anını kıymet bilmek gerekir. Çünkü yaşam, biz farkında olmasak da her an bize bir şeyler anlatır. Zamanın ruhunu dinlemek, anlamak ve hissetmek, hayatın en büyük zenginliğidir.
Ömer Köse