Yazarlar

Alaylı mı, Mektepli mi?

Alaylı mı, Mektepli mi? sorusu, Türkiye’de uzun yıllardır tartışılan bir konudur. Alaylılar, kendilerini pratik bilgi ve deneyimle yetiştiren, resmi bir eğitim almamış kişilerdir. Mektepliler ise, belirli bir kurumda eğitim görmüş, sertifika veya diploma sahibi kişilerdir.

Birçok sektörde olduğu gibi turizm sektörü çalışanları arasında da Alaylı mı, Mektepli mi? çekişmesinden çokça bahsedilir ve herkes bu soruya değişik yanıtlar bulur.

Okullu alaylıyı, alaylı okulluyu küçümser. Peki, haklı mıdırlar? Peki, hangisi daha başarılıdır? Hangisi daha çok tercih edilmelidir? Bu soruların kesin bir cevabı yoktur. Her iki grubun da avantajları ve dezavantajları vardır.

Alaylıların avantajları şunlardır:

– Pratik bilgiye sahiptirler. Teorik bilgiden ziyade, işin nasıl yapılacağını bizzat deneyimlemişlerdir.

– Esnek ve yaratıcıdırlar. Karşılaştıkları sorunlara çözüm bulmak için farklı yöntemler deneyebilirler.

– Motive ve girişimcidirler. Kendi kendilerine öğrenmeye ve gelişmeye isteklidirler. Kendi işlerini kurma veya yönetme potansiyeline sahiptirler.

Mekteplilerin avantajları şunlardır:

– Teorik bilgiye sahiptirler. İşin arkasındaki mantığı ve prensipleri öğrenmişlerdir.

– Sistemli ve disiplinlidirler. Belirli bir program ve metodolojiye göre çalışırlar.

– Sertifika veya diplomaya sahiptirler. İş bulma veya terfi etme şanslarını artırırlar. Belirli bir standart ve kaliteyi temsil ederler.

Alaylıların dezavantajları şunlardır:

– Teorik bilgiden yoksundurlar. İşin neden ve nasıl yapıldığını tam olarak anlayamayabilirler.

– Belirli bir eğitim seviyesi veya yeterlilik belgesi gösteremezler.

– Önyargıya maruz kalabilirler. Bazı işverenler veya müşteriler, alaylıların profesyonel olmadığını veya güvenilir olmadığını düşünebilirler.

Mekteplilerin dezavantajları şunlardır:

– Pratik bilgiden yoksundurlar. Teorik bilgiyi uygulamaya dökemeyebilirler veya gerçek hayattaki değişkenleri hesaba katamayabilirler.

– Katı ve monoton olabilirler. Yeni fikirlere veya değişime açık olmayabilirler veya rutine bağımlı olabilirler.

– Teorik bilgiye fazla güvenebilirler. Kendi bildikleri doğruları sorgulamayabilirler veya başkalarının görüşlerine saygı duymayabilirler.

Turistik işletmelerimizde yalnız üst düzey çalışanlar değil, tüm çalışanlarımızın konularında eğitim görmüş ekiplerden oluşması sektörün hizmet ve kalitesi için olmazsa olmazlarından olmalıdır.

Sektör maalesef halen okullar tarafından yeterince desteklenmemektedir. Sektör için yetişen ve yer bulan personelin  büyük bir kısmı halen alaylılardan oluşmaktadır.

Alaylılardan turizm sektöründe çok iyi yöneticiler çıkmıştır, sonuçta yetenek ve azim faktörü vardır, işte işin mutfağında yetişmek buna denir.

Çalışanın çalışması takdir edilip terfi verilirken onun alaylı mı yoksa okullu mu olduğuna değil, o kişinin şirkete neler kattığına, tecrübesine, karakterine ve performansına bakılmalıdır.

Sonuç olarak; Alaylı mı, Mektepli mi sorusunun net bir yanıtı yoktur. Her iki grubun da kendine has özellikleri, güçlü ve zayıf yönleri vardır. Önemli olan, kişinin kendi yetenekleri, ilgi alanları ve hedefleri doğrultusunda kendini geliştirmesi ve başkalarıyla iş birliği yapmasıdır. Alaylılar da mektepliler de birbirinden öğrenebilir ve birlikte daha iyi işler çıkarabilir.

Sizce Alaylı mı, Mektepli mi?

Ömer KÖSE

 

One thought on “Alaylı mı, Mektepli mi?

  • mustafa y.

    Süper bir yazı…Teşekkürler…

    Yanıtla

Bir Cevap Yazın